4 Ocak 2011 Salı

...

Bazı sözcükler var ki, ne anlamlarını tam olarak biliyorum ne de ağzıma yakışıyor. Ölüm örneğin... Birisini bir daha hiç görememek gibi bir anlamı olabilir mi acaba? Çok özlemek gibi ya da...

Ölümün ne olduğunu anlayamayacak kadar küçücükken ben, anneannem öldü. Bir cumartesi günü birlikte yemek yemiştik oysa. Evet her zamankinden daha yorgun, daha hasta görünüyordu ama daha bir sonraki cumartesi gelmeden bizi bırakıp gidecek gibi de değildi.

Korkarım büyüdükçe anneannemi hatırlayamayacağım. O yüzden bir kaç şeyi not etmeliyim buraya. Arzu ettiği kadar kucağına alamasa da beni, çok sevdiğini biliyordum. Çok uzun zamandır yolumu gözlediğini söylerdi hep. Zaten en çok beni ve kuzenim Irmak'ı bırakıp gitmesine şaşırıyorum. Yalnızca bizim için bile olsa daha fazla dayanabileceğini düşünürdüm hep. Hastalıklarının arasında bile komik birisi olduğunu da söylemeliyim. Olmadık yerlerde ilginç cümleler kurar herkesi güldürürdü. Ama bir taraftan her şeye de üzülür, her şeyi de kendine dert ederdi. Sanırım kendisine dert edindiklerinin çok azını paylaşırdı bizimle.

Ben onu daha çok gülen yüzüyle hatırlayabilmeyi umuyorum. Ha bir de, içten gelen "Kuzummmm" deyişiyle...

Yaklaşık bir yıl önce; ikimiz de mutluyuz