23 Eylül 2010 Perşembe

3, 4, 5, 6!

"Ateşlendim ama sabaha bomba gibi kalkarım" demiştim ya en son... Asıl bombayı dinleyin: O ateş üç-dört gün sürdü. 40 dereceyi gördük ki, sanırım tehlike sınırının da üstüymüş. Geceyarısı 2'de, 3'te yataktan kaldırıp ılık duşa soktular beni. 38,5'un altına mümkün değil inmedi ateş. Aksi gibi pazartesi sabahı erkenden babam da bırakıp gitti mi..!

Annem doktoruma götürdü beni. Yine kan aldılar elimin üstünden. Bir de idrar testi... Daha görür görmez altıncı hastalık diye bir şeyden kuşkulandı Doktor Yaşar Amca ama emin olamadığı için iğne verdi. İki gün iki bacağımdan uf yaptılar. Sağlık ocağındaki Elif Hemşire'yi iyice belledim; ikinci gün gidip onu görünce bastım yaygarayı ama kâr etmedi.

Nihayet dördüncü ya da beşinci gün kızarıklıklar başladı vücudumda ve altıncı hastalık olduğum kesinleşti. Bu kırmızı döküntülerle birlikte ateşim normal düzeylere düştü ve iğne işinden kurtulmuş oldum. Zaten kan ve idrar testinden de olağan dışı bir sonuç çıkmadı.

Hastalığı bahane edip, kucağa alıştım. Beni yere bıraktıklarında başlıyorum nazlanmaya. Hani akşam yedi buçukta yatıp sabah yediye kadar bir kere uyanıyordum ya; artık gece uyanmalarını üçe hatta dörde çıkardım. Epey çektiler nazımı annemle bakıcım Bedriye Teyzem ama ben iyileştikçe hoşgörüleri de azaldı mı ne? Babamsa hastalık tamamen geçtikten sonra Cuma günü dönebildi İstanbul'dan ancak. Yani ona göre hava hoş...

Velhasıl sayı saymayı öğrenmeden altıncı hastalığı atlattık. Emekleme süreci tam gaz ilerliyor. Üstteki dişler görünmeye başladı. Koltuğa tutunarak ayağa kalktım kalkacağım. Kilo 9, boy 72 yani hemen hemen tam ortalama değerler... Hep düşük çıkan kan değerleri, son testte normal çıktı. Bu hastalığı ve bu kadar yüksek ateşi atlatmış olmak, bağışıklığın da arttığına delaletmiş sanırım. Umarım öyledir.

4 yorum:

TBU dedi ki...

ah be çocuk, bakamıyor sana bunlar. çakacağım davayı en sonunda, o olacak.

Doğan AKBAŞ dedi ki...

bu sefer ben de Barbaros Amca'nın yanındayım... annenin babanın aklında olsun: "geliriz, alırız, döneriz..."

NUR AKBAŞ dedi ki...

Barbaros senin avukatlığından korkarım valla, Doğancığım sana gelince; gelemezsin, alamazsın.
Anladın sen onu:))

Nilay YILMAZ dedi ki...

Can sıkıcı bir hastalık şu 6. hastalık. Arda Kaan da tam 6 aylıktı 6. hastalık oldugunda. Ha bir de bunu 5. hastalığı var hani aklınızda olsun :) Çok geçmiş olsun