10 Ocak 2012 Salı

Eski yıl sona erdi, yepyeni bir yıl geldi!

Şaka maka 2012'ye girdik. İnsan yeni yıla girerken büyüdüğünü daha iyi anlıyor. Şimdiden üçüncü yılbaşını geçirdim. İlkinden pek bir şey anlamayacak kadar küçüktüm, ikincisi zaten tatsızdı. Bu yılbaşını ise belki yıllar sonra bile hatırlatacaklar bana.

Şöyle bir aile geleneğimiz varmış; yılbaşları Barbaros Amca ve Çağla Abla ile geçirilirmiş. Bence sakıncası yok. Cumartesi sabahı erkenden kalkıldı. Yola çıkıldı. Denizli'ye gidildi. Meğer haberin büyüğü yılbaşı kutlaması değil, Özgür Ege ile tanışmamızmış. Çağla Abla'nın aylardır karnında sakladığı küçük adam, ortaya çıkıvermesin mi? O minik eller, minik ayaklar... Ben de bu kadar küçük müydüm gerçekten? Aslında daha bile küçük olduğumu söylüyorlar. Özgür Ege'nin üç haftalıkken ulaştığı kiloya ben iki ya da üç aylıkken ulaşmışım. Yine de inanmak istemiyor insan.

Bende şaşkınlık, Özgür Ege'de huzursuzluk... Ya babamın bu ezik halleri...

Özgür Ege'ye nasıl tepki verdim? Genelde görmezden geldim -ki, çok sık uyguladığım bir taktik. Yine de zaman zaman, özellikle bizimkiler onu kucaklarına aldıklarında, sokulup bir durumu kontrol etmeyi ihmal etmedim. Şimdilik pek büyük bir tehdit oluşturacağa benzemiyor. İleride iyi bir oyun arkadaşı olacağına eminim ama ben şimdilik Barbaros Abi ile oynamayı tercih ediyorum.

Yılbaşı gecesi sanırım sarhoş oldum. Odanın içerisinde deli gibi koşturdum. Odadaki herkesi kaldırıp halay çektirdim. Kahkahalar, çılgınlıklar... O harika yemeklerin, mezelerin tadı damağımda...

Bu kısacık Denizli ve Özgür Ege ziyareti, ertesi gün öğleden sonraya kadar sürdü. Denizli'ye kadar gitmişken Gül Teyzemle Ergün Abi'yi de ziyaret ettik, işte hepsi bu kadar. Pazar gecesi yatağımdaydım.

Sevgili Özgür Ege,

Sana daha uzun paragraflar ayırmak isterim. Ama sanırım birlikte haylazlık edecek kadar büyük değiliz ikimiz de... Sen annenle babanı, özellikle de geceleri ağlamak suretiyle olur olmaz uyandırmaya bak. Ben zaten ortalıkta dört dönerek herkesi yoruyorum. Ama asıl güçlerimizi birleştirdiğimizde söz ettireceğiz kendimizden. Yıllar sonra bu yazdıklarımı okuyup ikimizin birlikte kahkahalarla güleceği günleri düşlüyorum. Önümüzde uzun bir hayat, birlikte geçirilecek onlarca yılbaşı var. Büyümek için acele etme ama beni de fazla bekletme, e mi!

Hiç yorum yok: